Hepimizin başına gelmiştir.
Arabayı dakikalarca sürer ancak bir süre sonra düşündüğümüzde yolun bir
kısmını hiç hatırlamayız. Evden çıkarız ama çıkarken neler yaptığımızı,
örneğin ocağı kapatıp kapatmadığımızı hiç hatırlamayız.
Tüm bunları sanki bir otomatik
pilota bağlanmış gibi yaşarız. Bir şeyleri yaparken, gerçekte ne
yaptığımızın çok farkında değilizdir.
Otomatik pilot zihnimizi pasif
hale getirir, birçok düşünce, anı, duygu ve gelecekle ilgili planlar
zihnimize doluşur. Bu düşüncelerin ve duyguların çoğu o anda yapmakta
olduğumuz şeyle ilgili değildir. O anda yapmakta olduğumuz şeyle
ilişkili olmayan bu duygu ve düşünce akıntısının bize pek faydası da
yoktur. Zihnimize doluşan bu düşüncelerin pek çoğu ruh halimizi olumsuz
yönde etkilemeye devam eder.
Depresyonda olan bir kişi,
çevresinde olanlar yerine bir anda kendini olumsuz düşüncelerle
uğraşırken bulur. Kaygı yaşayan veya panik atak geçiren bir kişi ise,
hiç aklında yokken bir anda kendini huzursuz edecek düşüncelere
daldığını fark eder. Aynı şekilde takıntıları yani obsesyonları veya
stres, fobi gibi sorunları olan kişide sürekli düşünceleri ve duyguları
ile uğraşmaya devam eder ve o anda nelerin olduğunun farkına varamaz.
Tüm bunlar istemeden içinde
bulunduğumuz ruh halini daha da olumsuza çeker. Endişe ve kaygı yaratan
bu düşünce akıntılarında sürüklendiğimizi hissedebiliriz.
Otomatik pilottan çıkmanın yolu
dikkatimizi şimdiki ana odaklamak ve şimdiki yaşantımızın farkına
varmaktır. İşte buna “Şimdiye Odaklanma” adı verilir.
Şimdiye Odaklanmak
becerisi özel tekniklerle öğrenilebilmektedir...
Bir danışanım
şöyle demişti:"Aslında gerçek olan o an eylemde bulunduğum, dikkatimi
verdiğim şeydir, değil mi!"...
|